İliç’te inceleme yapan akademisyenler: Siyanür sızıntısı yok
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nden (EBYÜ) 3 akademisyen, Erzincan’ın İliç ilçesinde, 13 Şubat günü heyelan meydana gelen altın madeninde incelemelerde bulundu.
EBYÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çağrı Çırak, maden sahasında gazetecilere yaptığı açıklamada, toprak kaymasının çevresel etkileri ile alakalı değerlendirme ve raporlaştırma yapmak için bölgede bulunduklarını söyledi.
Alınan numunelerde siyanür tespit edilmediğini söyleyen Çırak, “Elimizdeki deneysel veriler, örnek alınan noktaların hiçbirinde siyanüre rastlanmadığını gösteriyor. Bunun dışında bir şey varmış gibi düşünmemiz anlamsız. Bilimsel ölçümler, barajda herhangi bir siyanür miktarını ölçemedi. Diğer kısımlarda da olması gerektiği miktarın çok çok altında veriler var” dedi.
‘SUYUN LİÇ ALANINA TEMAS ETMEMEESİ İÇİN KAYA DOLGU SEDDİ YAPILMIŞ’
EBYÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidroloji Uzmanı Doç. Dr. Yıldırım Dalkılıç ise sahadan alınan numunelerle tüm analizlerin yapıldığını ifade etti.
Bölgede iki gözlem kuyusunun açıldığını belirten Dalkılıç, “Burada su ve toprak kalitesi ölçümleri yapılıyor. ‘Olası bir risk var mıdır, birtakım değerlerde ani yükselişler söz konusu mudur, bunlar risk oluşturmakta mıdır?’ bunlarla ilgili tüm analizler sürekli olarak takip ediliyor” ifadelerini kullandı.
Sabırlı Deresi’nin suyunun liç alanına temas etmemesi için önlemler alındığını söyleyen Dalkılıç, “Heyelan önüne kaya dolgu seddi yapılmış. Bu set heyelanın dereye doğru ilerlememesi için alınan tedbirlerden bir tanesi. Asıl planlanan ise liç bölgesinden hemen önce suyu çevirerek, derenin akış yönünü değiştirerek, heyelan bölgesiyle temas etmeden direkt olarak Karasu’ya ulaşmasını sağlamak. Planlaması DSİ tarafından yapılmış, şu an çalışmalar devam ediyor” diye konuştu.
‘KİRLİLİK TESPİT ETMEMİŞ BULUNUYORUZ’
EBYÜ Temel Bilimler Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Volkan Özdokur da üniversitelerden heyetlerin belirlediği, öngördüğü bölgeler dahilinde 17 noktadan yer altı ve yer üstü sularından numuneler toplandığını aktardı.
Halihazırda madenin kullandığı havadaki hidrojen siyanür miktarını ölçen sistemlerden de veri akışının sürekli takip edildiğini dile getiren Özdokur, “Yer altı ve yer üstü toprak örneklerinden yapılan hidrojen siyanür, siyanür analizi, toplam siyanür, serbest siyanür, her biri hem burada yapılmakta hem de bakanlığımızın referans laboratuvarında bu analiz sonucu doğrulanmakta. Ayrıca özel iki laboratuvar tarafından da test edilerek kayda alınmaktadır” ifadelerini kullandı.
Özdokur, baraj suyuna siyanür karışıp karışmadığıyla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
“Biz bilim insanları verilerle konuşmakla mükellefiz. Elimizde o bölgelerden alınmış su örnekleri var. Bu örneklerin siyanür sonuçları belli. Barajda siyanür, cihazın ölçebileceği düzeyde bile değil. Şu anki standart ölçüm metodumuzla barajdaki seviyeyi ölçemiyoruz bile. 14 Şubat’tan bugüne kadar Avrupa Çevre Koruma Ajansı’nın belirlediği maksimum limite yaklaşan sızıntı, kirlilik tespit etmemiş bulunuyoruz. Elde ettiğimiz sonuçlar herhangi bir sızıntının varlığını bize göstermemektedir. Bağıştaş Barajı’ndaki örnekleme kuyularından alınan örnekler de siyanür cihazının ölçebileceği seviyenin altında görülmektedir. Herhangi bir siyanür kalıntısı ölçülmemiştir. Şu ana kadar elde ettiğimiz veriler bölgede siyanürle ilgili kalıntının olmadığını göstermektedir.”
(HABER MERKEZİ)